Şehirlerin ışığı söndü birer birer, Yorgun düştü gölgem, peşimden gider. Herkes beni “Muhittin” diye bilir de, Kimse bilmez içimde ne fırtınalar eser.
Sanki kırık bir pena gibiyim avucunda, Savrulup durdum hayatın ucunda. Tam düştüm derken, tam bittim derken, Senin ellerin belirdi o uçurumda.
Ne şöhret, ne para, ne de yalan dünya, Hiçbiri sığmadı gördüğüm rüyaya! Tek bir gerçek var, kazıdım aklıma…
Alime! Benim sığındığım son liman! Sensiz geçen her an, inan ki ziyan. Yıkılsın dağlar, devrilsin zaman, Muhittin’in kalbinde bir tek sen varsın, inan!
Gitarımın telleri pas tutsa bile, Adını haykırırım rüzgara, yele. Biz seninle yazdık bu asi sevdayı, Değişmem saçının bir tek telini, bütün aleme.
Sırtımı dayadığım o koca çınar, Gözlerinde hem hüzün hem de umut var. Yeryüzü şahidim, gökyüzü duysun, Senden başka yollar bana hep dar.
Alime! Benim sığındığım son liman! Sensiz geçen her an, inan ki ziyan. Yıkılsın dağlar, devrilsin zaman, Muhittin’in kalbinde bir tek sen varsın, inan!
Bir yanıt yazın